50 temel iktisatci kitabinin ilk paragrafi onu cok iyi anlatmis:
adam smith iktisadin babasi olarak kabul edilmektedir. elbette ondan
once iktisadi problemler ve politikalar hakkinda fikir yuruten
iktisatcilar oldu fakat onu bu pozisyona layik ettiren nokta ne
fikirlerinin orjinalligi ne de iktisadi analizlerde kullandigi
tekniklerdir, onun buyuklugu kapitalist sistemin herkesi daha iyi duruma
getirecek bir sistem oldugu vizyonunu ortaya koyma buyuklugudur. (islam
cupinin fenerbahce tanimina ne cok benzedi) adam smith rekabet kaynakli
ve rekabeti tesvik eden sistemin yararlarini goren ilk insandir.
1723 yilinda kirkcaldy kasabasinda, edinburgh'ta (edinboro okunur
kendileri) dogmustur. babasi dogmadan az once olmus annesi tarafindan
yetistirilmistir.iyi bir okuyucalardan oldugu soylenir, surekli
okumustur. 14 yasinda glasgow universitesine gonderilmis burada felsefe,
matematik ve politik ekonomi uzerine calismistir.1740 yilinda ise
oxford universitesine gecmis 6 yil burada okumustur.
her basarili iktisatci gibi o da zamaninin bircogunu kutuphanede geciren bir isim.
1751 yilinda glasgow universitesinde chair of logic in basina gecer.
daha sonra fransaya gider ve burda francois quesnay gici fizyokratlar
ile tanisir.
frnasadan sonra onu sohretin top noktasina cikartacak Nation of Wealth
adli eserini yazmaya baslar ve 1776 yilinda basilir.Wealth of Nation
adli eserinde Adam Smith insanlarin kendi cikarlarini dusunerek hareket
ettigini varsayar.ve su meshur ifadeyi kullanir
when each individual works "he ...intends only his own gain... [but] is
...led by an invisible hand to promote an end which was no part of his
intention"
her birey calistiginda "sadece kendi kazancini
dusunur...fakat...gorunmeyen bir el bu dusuncenin parcasi olmayan bir
sonuca goturur" burada kastettigi sonuc ekonomik buyume ve artan yasam
standardlaridir.
bu calismasiyla ekonomik buyumenin altinda yatan kisisel cikar ve
rekabet kavramlarini ortaya atmis ayni zamanda merkantilistlere de cevap
vermistir(bknz mun)
adam smith buyumenin gerceklesmesini mekanik surec ve isbolumu ile
aciklamaktadir.endutriyel devrim sirasinda teknolojik ilerlemenin
etkisini gormus ve teknolojinin insanlarin verimliligini artitirdigini
soylemistir.pin, herhalde ya igne ya da pim olsa gerek, uretiminde
isbolumunu ornek gostermis branslasmaya vurgu yapmis vwe bu isbolumunun
olmadigi durumda uretimin daha dusuk olacagini ifade etmistir.isbolumu
sayesinde isciler daha verimlidir ve bunun birkac nedeni vardir
1. sadece bir gorev ile ugrasarak isci kendi hunerlerini gelistirmekte ve isi daha hizli yapmaktadir
2. bir gorevden diger goreve geciste zamandan tasarruf elde edilmektedir.
3. sadece bir ise konsantre olarak, yogunlasarak daha az efor ile daha cok is yapabilme olanagi ortaya cikmaktadir.
burda su notu dusmekte yarar var. marx bu
branslasma olayina tamamen karsidir. yabancilasma kavramini kullanir
kendisi. ona gore 4 cesit yabancilasma vardir. nesneye yabancilasma,
uretim surecine yabancilasma, tursel varlik olarak kendine
yabancilasma.bunlardan ikincisi olan uretim surecine yabancilasma olayi
tam da adam smith'in branslasma, isbolumu gibi kavramlarin yararliligina
karsi bir argumandir. marx'a gore bir urunun uretilmesi surecinin kuck
parcalara bolunmesi ile uretilen urunun butunune bir yabancilasma urunle
olan bagini kaybetme durumu vardirornegin isci urunu pazarda gordugunde
taniyamayacak durumdadir
smith
sunun da farkindadir, eger insanlar tuketmezse isbolumu ile uretimi
artirmanin ya da uretmenin gecerliligi yoktur. surukleyici guc
insanlarin mal alip satmasidir bunun icin de insanlarin kisisel
cikarlarini gelistirme isteginde olmasi gerekir. bu nedenle ingilterenin
uretimi artirabilmesi icin daha cok pazarlara ihtiyac duyacagini
dusunmus ve serbest ticareti desteklemistir. ayrica serbest ticaret daha
ucuza girdi maletmeye de yol acacaktir firmalar icin.fakat savas
durumunun yeri ayridir. ulusal savunma ulusal refahtan onemlidir ve
dolayisiyla diger ulkelerin ordularini guxlendirecek durumlarda ticarete
karsidir.
ayrica yeni kurulmus endustrileri korumak adina dis ticarete vergi
konulmasini da elestirmektedir. boylesi bir durumda efektif olmayan
tekeller olusacaktir.
tekel ona gore serbest ticaretin rn buyuk dusmnalarindan biridir. tekelci ratigin 4 olumsuz yani vardir:
1. tuketiciye yukse fiyat sunar ve tuketici olumsuz etkilenir
2. tekel iyi bir yonetimin buyk bir dusmnidir.rekabet yonetimin daha
efektif calismasina yol acarken tekel yonetimi buna zorlamamaktadir.
3.bu tur firmalar hukumetleri daha cok baski altina almaya calisir ve
alirlar rekabetci firmalara nazaran.bu da kotu yasalar cikmasina neden
olacaktir.
4. tekel kaynaklarin yanlis dagitimini yol acar. yukse fiyat sunmalari
nedeniyle yuksek kar elde ederler. bu da o sektorlerde daha cok uretim
yapma istegi dogurur. bu da kaynaklarin o uretime yonlenmesine neden
olur ama itici guc tuketicinin bu urunleri tuketme isteginden degildir
halbuki.
herkesce laissez faire nin en buyuk savunucusu, ve hatta kimileri sozun
ilk soyleyeni, olarak kabul etse de smith tum devlet mudahalelerine
karsi cikmamaktadir. gercekte 4 islevini savnmaktadir devletin.birincisi
tekelleri onlemesidir.ikincisi disaridaki tehditlere karsi sadece
devlet savunma olusturabilir. bu nedenle yuksek savunma harcamalarina da
karsi cikmaz kendisi.ucuncusu devlet ic bir duzen ve savunma tedarik
etmelidir bireyleri diger bireylere karsi korumak icin.ornegin polis
gucleri gibi. dorduncusu ve son olarak buyuk dissallik durumunda kamu
mallarinin tedarik edicisidir.
pozitif dissallik olayina da deginmis ve egitim ornegini vermistir. iyi
egitilmis bir insanin herkese faydasi vardir. cunku daha verili
calisacaktir ve herkes daha verimli olursa daha cok uretim ve yasam
standardlarinin iyilesmesi grulecektir. o nedenle baska birinin aldigi
egitimin kamu yarari vardir.
bir urunun piyasa fiyati ile dogal fiyati ayridir. piyasa fiyati
insanlarin gunluk islemlerde yaptigi odeme fiyatidir.piyasa fiyati o
urunun arzi ve o urune olan talep ile belirlenir.dogal fiyat ise denge
fiyatidir piyasa fiyatinin tasindigi.otomatik bir mekanizma dogal fiyat
ile piyasa fiyatini esitlemektedir.eger bir mal dogal fiyatinin uzerine
cikarsa, uretici uretimini ve isgucunu o tarafa kaydiracaktirbu durumda
piyasa fiyati dusecektir ve dogal fiyata yaklasacaktir. peki dogal
fiyati ne belirlemektedir? dogal fiyati arazi masrafi, emek, sermaye
etkilemektedir. bu faktorler icin dogal fiyati odenecektir.
dogal ucret ise iscinin yasamini idame ettirebilecegi ve tekrar uretim
yapabilecegi ucrettir.daha alta duserse isci olecektir. daha az kisi
calismak isterse fiyat yukselir aksi durumda temel seviyeye duser.
kendisi ekonominin babasi olarak kabul edilir bircoklarina gore ama
ondan daha kesin olani kamu maliyesinin babasi olmasidir. devlete dusen
sorumluluklari nations of wealth'de belirtmistir.
gelir vergi yolu ile artirilabilir. vergi orantisal olmalidir.herkes
gelirinin ayni yuzdesini vergi olarak odemelidir. progressive
vergilendirme degildir yani onerdigi. vergi mukellefi olan kisi ne kadar
odeyecegini oncedne bilmelidir. vergi sistemi her sene
degismemelidir.ve vergi insanlarin odeyecegi en uygun donemde
alinmalidir. ornegin bir mali sattiginda odeme yapmasi baska zamanlara
gore daha kolaydir. yine en iyi vergi toplama maliyeti dusuk olan
vergidir. vergi toplayicilarina yuksek meblaglar odemeden uygun skeilde
toplanmalidir.dolayli vergi aslinda tam boyle
bir seydir adam smith onu onermese de. cunku dolayli vergide mali satan
kisi kdv ucretini de alir ve bunu devlete kendisi oder. yani devletin
ajani olarak calisir boylece daha z masraflidir devlet icin. vergiyi
devlet adina toplayan bu ajanlar ise belirli bir sure bu nakit parayi
kullanabilme sansina sahip olur.
keynes ve marx a gore iktisadin en onemli 3 figurunden birisidir kendisi
kaynak
50 major economists, steven presman
erişim tarihi:17 Ocak 2015 19.30
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder